Etimolojik kaynaklarda yunanca kökenli olduğu belirtilen altın kelime “Demokrasi “ . Toplulukların milletlerin, halkın yönetilme şekillerini belirlemede eşit hak ve özgürlüklere sahip olma ilkesi, batıda yaşanan kanlı günlerin ardından feodalitenin yıkılması dünyaya huzuru yeniden tahsis etmek için tercih edilen yönetilme biçimi demokratik yaşam; insan sınıflarının olmadığı herkesin yönetimde eşit etkiye sahip olduğu dünya düzeni, yazılı metinlerde böyle ifade ediliyor “demokrasi “ ve günümüz dünyasında bu düzeni toplumlara getireceğini dile getiren ve buna yönelik adımlar atanlar, bunlar demokrasiyi ezilen, eşitliğe muhtaç toplumlara getirirler, onları özgürleştirmek için milyarlarca dolar harcayan her yıl senatolarda bütçe kaleminde yer veren, sırf insanlar demokrasi ile kendilerini yönete bilsin diye binlerce asker, uçak ,savaş gemisi gönderirler, saatlerce ,günlerce yoğun toplantılar gerçekleştirirler , bunların hepsini ezilen halkları dikta rejimlerinden kurtarmak için çıkarsızca sadece ve sadece insanlık onurunu kurtarmak için yaparlar ! ancak özgürlük ümidi ile yola çıkan topluluklar zaman ilerledikçe özgürlük için bedel öderler, kan ve gözyaşı kazanmak için evlerini ailelerini, ata topraklarını, dini düşüncelerini, sosyal yaşam ve gelenek göreneklerini hayata dair yaşam umutlarını kaybederler. Daha sonrasında demokrasiye geçişin ikinci aşaması gerçekleşir demokrasi getiren demokrasinin pik yaptığı ülkelerin yatırımcı şirketleri, demokrasi gereği özgürlüğe muhtaç ülkelerin öz kaynaklarını birer birer sömürürler, ve son aşamaya gelinir demokrasinin ezilen toplumlara son hediyesi olan medya ve algı yöntemleri ile demokrasi getiren ülkelerin çıkarlarına hizmet eden, o ülkenin öz varlığını pasifize eden yaşamı, yaşamayı dışa bağımlı hale getiren yasallaşmış köleliğin temellerini atan otur deyince oturan kalk deyince kalkan kukla yöneticiler seçmek…
Dünya düzeninde demokrasi temsilcisi en belirgin ülke olan Amerika Birleşik Devletleri günler önce, yıllar önce geçmiş olduğu demokrasinin bir örneğini gerçekleştirdiği seçimi hep birlikte yaşayarak gördük, önemli olan seçim sonucunda kimin kazandığı değildi kazanan ve kaybedenin söyledikleriydi , dünyanın süper gücü olan ülkede dört yıl liderlik yapmış birinin demokrasinin beşiğinde seçimlerde hile yapıldığını söylüyor ,ailesinin bireyleri ise Trump destekçilerini sokağa davet ediyorlar , yani bize demokrasi dersi verenler , bize demokrasi getirenler , adaletsizlikten ,hukuksuzluktan bahsediyorlar, savaş uçaklarıyla Müslüman coğrafyaya getirilen sözde demokrasinin mimarlarının ülkesinden kendi ülkesinde demokrasiyi arayan aciz bir duruma düşmek , devlet başkanının devlete güveninin olmadığı bir yapı , bu yapını boyunduruğunda yaşayan kukla Arap liderlerin ise demokrasiye daha vakti var çünkü onlar şuan her söyleneni harfiyen yapıyorlar … kısacası bize demokrasiye getirenlerin demokrasisini en iyi anlatan Jean Jacgues Rousseau’nun ifadesiyle “ Kelimenin tam anlamıyla gerçek bir demokrasi hiçbir zaman var olmadı ve var olmayacaktır “ sadece dünya düzenini yönetenler kelimelere yeni anlamlar yükleyecektir. Bizler ise bu düzen kuranlara karşı Büyük ve Güçlü TÜRKİYE olarak milletimizin feraseti ile bizim coğrafyamızda bizi bir sistemin parçası yapmaya çalışanlara en güzel cevabı vereceğiz, tıpkı Libya da Azerbaycan da hem sahada hem masada kazandıklarımız gibi …